BUiM’den Açıklama

TEBRİKLER!

Boğaziçi Üniversitesi’nin

150 yıllık köklü tarihine ve evrensel değerlerine,

Eşitlikçi, barışçı ve özgürlükçü kimliğine,

Türkiye’yi her alanda başarıyla temsil eden saygın

Akademisyenlerine,

Ülkemizin en değerli ve yetkin işgücünü oluşturan

Mezunlarına,

Türkiye’nin dört bir yanından bir araya gelerek kardeşlik ve barış içinde eğitimlerine devam eden

Öğrencilerine,

KENDİ EVLERİNDE YÖNELTİLEN HAKSIZ ELEŞTİRİLERE ALKIŞ TUTAN VE ASLA TÜM MEZUNLARI TEMSİL ETMEYEN

Boğaziçi Üniversiteliler (!) Derneği BURA’yı

TEBRİK EDERİZ.

BUİM Yeni Vizyonunu Paylaştı

BUİM Yeni Vizyonunu Paylaştı

31 Mayıs’ta, “2020’de BUİM’i nerede görmek istersiniz?” sorusunu 60 kadar BUİM üyesi birlikte cevaplamaya çalıştık. Facebook sayfamızda yapılan sunumların ve konuşmaların videolarını burada bulabilirsiniz.

BUiM’in kuruluşundan bu yana geçen bir yılda yaptığı çalışmaları paylaştık ve önümüzdeki dönem vizyonumuzu şekillendirdik.

Toplantımıza katılamayan üyelerimiz için konuşulanların özetini paylaşmak isteriz:

BUİM, Üniversitemize karşı yürütülen karalama kampanyasından rahatsızlık duyan bir grup mezun tarafından bir yıl önce kuruldu. İyi ki de kurulmuşuz; okulumuzda neler yaşandı neler: Seçilmiş rektörün atanmamasından, BÜ akademisyenlerinin işten çıkarılmasına, iptal edilen kulüp etkinliklerinden, kampüse gelmeleri sakıncalı bulunan siyasi parti temsilcilerine kadar yakın takibe aldığımız pek çok gelişme oldu.

Biz de çoğunlukla gündemle paralel, bazen de gündem haricinde paneller düzenledik, bildiriler yayınladık, üniversitemize ve öğrencilere destek amaçlı kültür sanat faaliyetleri düzenledik, düzenlenmesine katkıda bulunduk, anti-demokratik uygulamalara karşı öğrenci ve akademisyenlerle dayanışma içinde olduk.

Sizlere, “BUİM’i nasıl görüyorsunuz, beklentileriniz karşılandı mı, daha neler yapalım?” diye sorduk. Ankete katılanların verdiği cevap netti:”İyi işler yapıldı. Daha da yapalım ama Netleşelim, Odaklanalım.”

BA ’89 mezunu ve BUİM üyesi Hale Umul, Humanities derslerinin  devamına katkı sağlamak amacıyla yurtdışından gelen hocaların konaklaması için evini kullanıma sundu.

BA ’89 mezunu BUİM üyesi Hale Umul, üniversitemizin önemli geleneksel derslerinden biri olan Humanities’in devamına katkı sağlamak amacıyla yurtdışından gelen hocaların konaklaması için evini kullanıma sundu. Hale’nin mümkün olduğunca çok gencin eğitimine destek olma hayali, en az 600 öğrencinin bu dersi alabilmesine sağladığı katkı ile gerçekleşecek.Kendisine BUiM olarak şükranlarımızı sunuyoruz. 

“2020’de nerede olacağız?” diye düşündük ve yolumuzu 3 temel yapıtaşı üzerine kurmaya karar verdik:

ETKİ

BUiM, paydaşlara fayda yaratacak organik bağlar kurar. Örneğin 100 akademisyenine destek veren, 1000 öğrencisine mentorluk sağlayan BUiM, çoğulcu, demokratik ve özgür bir üniversite ortamında eğitim konulu uluslararası kongreler düzenler.

GÜÇ

Yukardaki “etki”yi yaratabilecek gerekli insan kaynağına ve finansal kaynağa sahiptir. Örneğin BUiM bir etkinlik yaptığında kampüste tüm paydaşlarından 1000 kişiyi toplayabilir ya da üniversite için     100.000 TL bağış toplayabilir.

İTİBAR

BÜ ile ilgili her konuda BUiM, paydaşları, okul yönetimi ve kamuoyu tarafından görüşlerine önem verilen ve dikkate alınan bir sivil toplum hareketi olmayı hedefler.
Bu temeller üzerine kuracağımız eylem planımızı sizlerle paylaşacağız. Bu eylem planının oluşturulmasına katkı sağlamak isteyen tüm BUİM’lileri Çalışma Gruplarına ve Yürütme Kuruluna bekliyoruz.

www.buim.org, bilgi@buim.org, buicinmezunlar@gmail.com
adreslerinden bize her zaman ulaşabilirsiniz.

Birbirimize ve üniversitemize sahip çıktığımız her anın, her çalışmanın ve her desteğin çok önemli olduğu günlerden geçiyoruz. Değerli katkılarınızla sizi BUİM olarak “BUradayız, SahipCikiyoruz” demeye davet ediyoruz.

Bu toplantıda paylaştığımız iki belgeyi aşağıdaki linklerden görebilirsiniz.

BUiM Hikayemiz

Boğaziçi Üniversitesi Hak İhlalleri Raporu

Kaynak Geliştirme Çalışma Grubu: BÜ’nin Kalitesini Korumak İçin Projelerimiz

Ülke çapında üniversitelerin bütçelerinde kısıntıya gidilmesi BÜ’yü de olumsuz etkilemeye başladı. Biz de BÜ’nün kalitesini korumaya katkıda bulunmak için Boğaziçi Üniversitesi Vakfı’yla (BÜVAK) işbirliği içinde bazı projeler geliştirmeye başladık. Geliştirme aşamasında olduğumuz ilk projeye ilişkin bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.

Humanities by Night

Pek çoğumuzun aldığı, Boğaziçi’ni Boğaziçi yaptığına inandığımız Humanities dersi belki de hafımızda iz bırakan en önemli ders idi. BUİM olarak, insanlık tarihinin içinde geçmekte olduğu bu kriz döneminde Humanities dersinde ele aldığımız kavramları yeniden gözden geçirme zamanı diye düşündük.

BUİM Kaynak Geliştirme Çalışma Grubu olarak yaptığımız temaslar sonucunda Humanities Programı’nın, pek çok diğer program gibi, finansal sıkıntı içinde olduğunu fark ettik. Bunun üzerine Mayıs ayında, Humanities by Night adı altında, geceleri mezunlarımızın katılımıyla düzenlenecek yaratıcı formatlı bir dizi söyleşi serisi düzünlemeye karar verdik. Bu fikrimizi Humanities Programı ile paylaştık. Fikrimizin kabül görmesi sonucunda 1. Akademik yarı yılda başlamak üzere söyleşi serisini oluşturmak için çalışmalarımız devam ediyor…

Boğaziçi ruhunu yansıtan özgür düşünce, eleştirisel bakış ve en önmlisi mizah anlayışını kaybetmeden en zor soru ve sorunların üzerine giden bir format ile sizlerin karşısına çıkacağız. Bizleri takip etmeye devam edin!

Kilyos Kampus Çalışma Grubu: Önümüzdeki Dönem İçin Neler Planlıyoruz?

KİLYOS ÇALIŞMA GRUBU HAKKINDA

Kilyos Çalışma Grubu, Kilyos kampüsündeki öğrencilerin ihtiyaç ve sorunlarına yönelik çalışmalar, etkinlikler planlanması ve uygulanması amacıyla kurulmuştur.

Kilyos Kampüsü’nde bugüne kadar neler yaptık?

  • 10 Nisan’da Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu (BGST) ile “Kim Var Orada ” tiyatro gösterisi organize edildi. Üyelerimiz, “1 Öğrenciye 1 Bilet Hediye Et” kampanyası aracılığıyla 200’ün üzerinde öğrencinin oyunu izlemesini sağladı.
  • Tiyatroya katılan öğrencilere anket formu dağıtılarak onların kampüs yaşamıyla ilgili görüşleri alındı.
  • 17 Mayıs’ta Kilyos kampüsünden sorumlu Mühendislik Fakültesi öğretim görevlisi Hasan Bedir ile görüşülerek hem kampüsün ihtiyaçları, hem de kampüs yaşamına BUİM’in sağlayabileceği destek konusunda bilgi paylaşımı gerçekleştirildi.
  • 26 Mayıs tarihinde 5 Öğrenci Temsilci Kurulu (ÖTK) öğrencisi ile görüşülerek Kilyos kampüsü ile ilgili değerlendirme yapıldı.
  • Ağustos ayında Kilyos kampüsüne gözlem ve değerlendirme amaçlı bir ziyaret gerçekleştirildi. ÖTK temsilcileri ve Kilyos kampüs yöneticilerinden detaylı bilgi alındı, kampüs tesisleri, yurtlar vs. gezildi.
  • 19 Eylül’deki oryantasyon gününde yeni gelen öğrencilere BUİM’i tanıtmak amacıyla kurulan iletişim masasında anket formu aracılığı ile öğrencilerle ilgili bilgi toplandı.

Çalışmalarımız sonrası, aşağıdaki konular üzerine odaklanmanın önemli olduğu sonucuna vardık:

  • Kilyos kampüsünde sanatsal, kültürel ve sosyal etkinliklerin daha fazla yapılmasına destek olmak
  • Bu etkinlikler için üniversitedeki kulüpleri desteklemek
  • İngilizce eğitim desteği sağlamak için yapılabilecekleri belirlemek
  • “Bölüm temsilciliği” sistemi ile aynı bölümde olan 4. sınıf öğrencileri ve Kilyos hazırlık öğrencileri arasında bir iletişim/destek ağı kurulmasını sağlamak

Kilyos kampüsü ile ilgili çalışmalarda bize destek verebileceğinizi düşünüyorsanız lütfen kilyos@buim.org adresinden iletişime geçiniz.

Genel Üye Toplantımız – 31 Mayıs 2017

Hafızaları tazelemek için geçen Mayıs ayında düzenlediğimiz genel üye toplantımızın içeriğine ve toplantıya sunulan raporlara buradan ulaşabilirsiniz.

Toplantının özeti için tıklayın

Toplantıya sunulan faaliyet raporu. Kuruluşundan Bugüne BUİM: “Bizim Hikâyemiz” için tıklayın.

Toplantıya sunulan BÜ’de hak ihlalleri raporu: Boğaziçi Üniversitesi’nde Yeni Rektör Mehmed Özkan Döneminde Yaşanan İfade Özgürlüğü Kısıtlamaları/Yasaklamalar için tıklayın.

BUİM’in CUMHURİYET GAZETESİ DAVASINA DAİR AÇIKLAMASI

Çağlayan Adliye’sinde görülmekte olan “Cumhuriyet Gazetesi” davası bir hukuk komedisi veya trajedisi olarak ilerliyor. Gazetenin yazarları, vakıf yöneticileri ve avukatları yıllardır Fetullah Gülen örgütüyle aktif olarak mücadele etmelerine rağmen bugün “FETÖ terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgütle bağlantılı olmak” nedeniyle yargılanıyorlar. Mahkeme salonu, sanık sandalyesinde oturanların onurlu bir hukuk ve gazetecilik dersi verdiği üniversite amfisine dönüşüyor…

Biz Boğaziçi Üniversitesi İçin Mezunlar Girişimi olarak Cumhuriyet Gazetesi davasında yargılananın gerçekte şahıslar değil ifade özgürlüğü olduğunu, halkın bağımsız ve nesnel haber alma hakkının gasp edilmek istendiğini biliyoruz. Ve yine biliyoruz ki basın özgürlüğünün ortadan kaldırıldığı, hükmedenlerin sesi, tek tip bir medyanın olduğu bir ülkede eleştirel düşünce gelişemez, çokseslilik var olamaz ve temel insani değerler gelişme fırsatı bulamaz. Ülkemizin uygar geleceği adına bütün sanıklarla dayanışma içinde olduğumuzu belirtiyor, basın üzerindeki baskıların son bulmasını talep ediyoruz.
#GazetecilereÖzgürlük

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ İÇİN MEZUNLAR GİRİŞİMİ

OHAL, Boğaziçi Üniversitesi’ni Hedef Almaya Devam Ediyor!

24 Haziran’da OHAL ile birlikte kurulan baskı rejiminin Boğaziçi Üniversitesi camiasına olan doğrudan etkilerini aktaran bir bildiri yayımladık. Ancak OHAL’in etkisinin yoğunlaşarak devam etmesi üzerine, aşağıdaki konuları kamuoyu ile paylaşmak amacıyla yeni bir bildiri yazmamız zorunlu hale geldi:

10 Temmuz’da Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Koray Çalışkan, Prof. Dr. Selim Şeker ve beş çalışan, bir gece yarısı operasyonu ile evleri basılarak “Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu kişilerle ilişkili olmak” gerekçesiyle gözaltına alındılar. Konu ana akım medyada “Boğaziçi’ne Dev FETÖ Operasyonu” olarak ifade edildi ve üniversitenin itibarsızlaştırılması için kullanıldı. Ertesi gün serbest bırakılan kişilerle ilgili hemen hiçbir haber yayımlanmazken, Koray Çalışkan için verilen “denetimli gözetim” kararına da çok az yer verildi. Görevleri başındaki kişilerin ifadeye çağrılması yönündeki evrensel hukuk teamülleri göz ardı edildi. Konu, evrensel hukuk boyutu bir yana, sürecin uygulanma ve yansıtılma şekliyle son dönemlerde oldukça yaygınlaşan Boğaziçi Üniversitesi’ni karalama kampanyalarının parçası haline getirildi.

12 Temmuz günü Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüsü’nde 2 kadın öğrencimiz, kendilerini kampüs içinde takip eden, fotoğraflarını çeken, taciz eden, “üniformalarımızla geri geleceğiz” ve “sizi bu okuldan dışarı çıkartmayacağız” şeklinde tehdit eden 2 sivil polisi ifşa etmeleri gerekçesiyle 13 Temmuz’da gözaltına alındılar ve aynı gün içerisinde serbest bırakıldılar. Amacı baskı ve sindirme olduğu açık olan bu girişimle, üniversitemizin temel değerlerine saldırının artırılmaya çalışıldığını bir kez daha gördük.

15 Temmuz’da “15 Temmuz Darbe Girişimi Anmaları” çerçevesinde, üniversitemizde yapılan bir toplantıda Kur’an-ı Kerim okunmasına tepki gösteren Fizik Bölümü öğretim üyemiz Prof. Dr. Ersan Demiralp’e karşı başlatılan bir karalama kampanyası oldu. Sn. Demiralp, anma programında Kur’an-ı Kerim okunmasına tepki göstermiş ve Kur’an-ı Kerim’in bir eğitim kurumu olan üniversitede değil camide okunması gerektiğini ifade etmiştir. Demokratik bir tepkinin, ancak linç kültürüyle açıklanabilecek bir şekilde boğulmaya çalışılmasına tanık olduk.

Öte yandan OHAL kapsamındaki uygulamalar, farklı alanlarda çalışmakta olan mezunlarımızı da etkilemeye devam ediyor. 5 Temmuz’da İstanbul’da insan hakları savunucularının dijital güvenliği kapsamında Büyükada’da bir araya gelen, aralarında mezunumuz Yurttaşlık Derneği üyesi Özlem Dalkıran’ın da bulunduğu insan hakları örgütlerinin temsilcileri, kaldıkları otele yapılan bir baskınla toplu olarak gözaltına alındı. 19 Temmuz’da tutuklanan Özlem Dalkıran ve diğer tüm insan hakları aktivistlerinin serbest bırakılmalarını talep ediyoruz.

Giderek derinleşen baskı rejimi ortamında Üniversite camiamızın farklı bileşenlerini doğrudan etkileyen tüm hukuksuz uygulamaları kınıyoruz.

Birlikteliğimizin ne kadar önemli olduğunu her geçen gün çok daha iyi anlıyor; mağdur olanların yalnız olmadıklarını, kendilerine her türlü desteği sunmaya hazır olduğumuzu bir kez daha ilan ediyor, tüm mezunlarımızı oluşumumuza destek vermeye davet ediyoruz.

BUİM – Boğaziçi Üniversitesi için Mezunlar Girişimi

BUİM Adalet Buluşmasına Çağırıyor!

Değerli BUİM !
Adaletin bir gün mutlaka KENDİLİĞİNDEN tecelli etmesini beklemiyoruz!

Seçilmiş rektörü 4 ay boyunca kanunsuz bir şekilde atanmayan, sonrasında hukuksuz bir KHK’ya dayanılarak rektör ataması yapılan BOĞAZİÇİ için ADALET;

Görevlerinden alınan tüm AKADEMİSYENLER ve mağdur edilen tüm ÜNİVERSİTELER için ADALET;

Onurlu mücadelelerinde ölümün eşiğine gelen NURİYE GÜLMEN ve SEMİH ÖZAKÇA için ADALET;

Mezun arkadaşımız Enis Berberoğlu ve tüm tutuklu Milletvekili ve Belediye başkanları, aydın ve gazeteciler için ADALET;

EŞİTLİK ve ÖZGÜRLÜK için ADALET;

HERKES için ADALET;

Diye haykırmak için 9 Temmuz Pazar günü saat 18’deki Adalet Buluşmasında yerimizi alıyoruz.

BUiM Buluşma Yeri:  Saat 16:00 Bostancı İDO araç çıkış kapısı yanı

“BURADAYIZ, SAHİP ÇIKIYORUZ”.

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ İÇİN MEZUNLAR GİRİŞİMİ

BUİM OHAL Bildirisi

OHAL Mağdurları Yalnız Değildir!

OHAL ile birlikte kurulan baskı rejimi, öğretim üyesi, çalışanı, öğrencisi ve mezunu ile Boğaziçi Üniversitesi camiasını doğrudan etkilemeye devam  ediyor.

Bundan bir yıl önce, Boğaziçi Üniversitesi’nin temsil ettiği, ancak tehdit altında olduğunu düşündüğümüz özgürlükler, eleştirel düşünce, çoğulcu ve katılımcı demokrasi gibi köklü değerleri savunmak ve güçlendirmek amacıyla Boğaziçi Üniversitesi için Mezunlar Girişimi adı altında bir araya gelen biz mezunlar, camiamızdaki OHAL mağdurlarının durumlarını yakından takip ettiğimizi ifade etmek istiyoruz.

İlk olarak Üniversitemiz Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Noémi Levy-Aksu’nun çalışma izninin Yüksek Öğretim Yürütme Kurulu tarafından iptal edilmesi ve çalışma sözleşmesinin Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü tarafından feshedilmesi hepimizi derinden üzdü.

Geçtiğimiz günlerde ise, babası OHAL kapsamında tutuklanan 21 yaşındaki bir Boğaziçi öğrencisinin intiharı ile sarsıldık.

Mezunlarımızdan Enis Berberoğlu’nun (İktisat’80) gazetecilik faaliyetinden başka bir içeriği olmadığını düşündüğümüz bir eylem yüzünden 25 yıl hapis cezasına mahkûm olduğunu duyduğumuzda ise şok olduk.

Üniversitemiz camiasında yer alan kişilerin giderek derinleşen baskı rejimi altındaki hukuksuz uygulamalardan doğrudan etkilendiğine şahit olurken, birlikteliğimizin ne kadar önemli olduğunu her geçen gün çok daha iyi anlıyor; mağdur olanların yalnız olmadıklarını, kendilerine her türlü desteği sunmaya hazır olduğumuzu bilmelerini istiyoruz.

Birlikteliğe ve dayanışmaya her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde, hukuksuz uygulamalara isyan eden tüm Boğaziçi Üniversitesi ailesini, Boğaziçi Üniversitesi için Mezunlar Girişimi’ne katılmaya ve son günlerde sesi daha da gür çıkmaya başlayan adalet arayışlarına destek vermeye davet ediyoruz.

Boğaziçi Üniversitesi için Mezunlar Girişimi

Olağan YK Toplantısına Davetlisiniz: 14 Haziran 18:30 @BUMED Lunea

Sevgili BUiM,

Bildiğiniz gibi tüm Çalışma Grupları (ÇG) Temsilcilerinden oluşan ve herbirimizin doğal üyesi olduğu Yürütme Kurulumuz (YK) düzenli olarak toplanıyor. Toplantı duyurularımızı www.buim.org web sayfamız üzerinden yapıyoruz.

Olağan YK toplantımız bugün, 14 Haziran Çarşamba, saat 18.30’da BUMED Lunea salonunda olacak.

Hep birlikte 31 Mayıs toplantımızı değerlendireceğiz, üzerinde konuştuğumuz vizyonu somut aksiyon planlarına bağlamak için çalışmaya başlayacağız, Çalışma Gruplarının son durum bildirimlerini gözden geçireceğiz ve KHK’larla işten çıkartılanlar hakkında yayınlamayı planladığımız bildiriyi hazırlayacağız.

Babası OHAL kapsamında tutuklanan 21 yaşındaki bir Boğaziçi öğrencisinin bir kaç gün önceki intiharı bu konuyu bizim de gündeme almamız zamanının çoktan geçtiğini bizlere düşündürdü.

Sizlerin önereceğiniz konuları da ele alabileceğimiz yoğun ve heyecanlı bir gündemimiz var. #BUradayız, #SahipÇıkıyoruz demek için hepinizi bekleriz.

Umutla ve sevgiyle,
BUİM YK