Mezun Nöbetleri – 19 Kasım 2023

Bugün 19 Kasım 2023 Pazar. Özerk ve özgür üniversite için verdiğimiz mücadelede akademisyenlerin ve öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla bir araya geldiğimiz yüz otuzuncu mezun nöbetimiz.

Kayyım yönetimin kadrolaşma hırsıyla üniversitemizin farklı birimlerine tepeden atadığı yöneticiler, Boğaziçi’nin değer ve ilkelerine ne kadar uzak olduklarını uygulamalarıyla bizlere her gün hatırlatırken hizmet ettikleri siyasi anlayışın bir neferi gibi çalışmayı da sürdürüyor.

Geride bıraktığımız hafta bu yöneticilerden birinin, Yayım İşleri Şube Müdürlüğü’nün başına usulsüzce atanan Osman Baran Kaplan’ın, kendi birimindeki personeli fişlediği öğrenildi. Personeliyle ilgili aldığı notları Yayım İşleri’ndeki tüm çalışanlara e-posta ile gönderen Kaplan’ın kayıtlarından, personelin sendika üyelik bilgileri, psikolojik ve sağlık durumları gibi kişisel verilerinin yanısıra kendi  izlenimlerine ve yorumlarına da yer verdiği ve üniversitemizin yetkili sendikası Eğitim-Sen’e üye olan personel üzerinde baskı oluşturmayı amaçladığı anlaşıldı.   

Kayyım yönetim, çalışanları gözaltında tutmaya, onları baskı ile üye oldukları sendikadan uzaklaştımaya, yeni gelenleri yandaş sendikaya üye yapmaya uğraşırken, bir yandan da üniversitemizdeki araştırma merkezlerinin mekanlarına el koymaya devam ediyor.

Boğaziçi Üniversitesi’nin en büyük araştırma merkezi olan TETAM’ın binasının yarısı kayyımlığa bağlı bir idari hizmet birimi olan Bilgi İşlem Merkezine tahsis edildi. Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenen ve Teleiletişim ve Enformatik Alanlarında Araştırmacı ve Akademisyen Yetiştirme Projesi kapsamında kurulan TETAM’ın el konulan bölümlerinde konferans odaları, araştırma laboratuvarları ve araştırmacı bilgisayarları yer almaktaydı. Araştırma amacıyla ayrılan altyapı ve demirbaşların üye akademisyenlere haber bile verilmeden idari bir birime tahsis edilmesi, bir araştırma üniversitesinin temel varlık amacına aykırıdır ve mücadele ettiğimiz anlayışın eğitime ve bilime verdiği değeri bir kez daha ortaya koymaktadır.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen hafta içinde hukuk alanında elde edilen kazanımlar ise bizlere her şeye rağmen mücadelemizi sürdürmemiz için güç veriyor.

Kayyım yönetimi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Cem Ersoy hakkında, yönetmeliklere aykırı bir intibak işlemine karşı yaptığı itirazdan dolayı, iki yıl önce bir soruşturma açmış, Ersoy’un itirazı ise Danıştay tarafından değerlendirilerek söz konusu işlemin hukuksuzluğu tescillenmişti. Bu karara rağmen konuyla ilgili soruşturmayı sürdürerek Ersoy için “görevi kötüye kullanmak” gerekçesiyle hapis cezası istemi de içeren bir dava başvurusu yapan kayyım yönetimin bu talebi de, geçen hafta Danıştay tarafından oybirliğiyle reddedildi.

Benzer bir gelişme Ekonomi Bölümü öğretim üyesi Ünal Zenginobuz davasında da yaşandı. “Görevi kötüye kullandığı” iddiasıyla Zenginobuz hakkında yine hapis istemi içeren iki ayrı ceza soruşturması başvurusu yapan kayyım yönetimin bu başvuruları Danıştay tarafından değerlendirildi ve Zenginobuz’un dava konusu dönemde bölüm başkanı olarak aldığı kararlarda herhangi bir hukuksuzluk olmadığına karar verildi. Ayrıca dört seçilmiş senatörün açtığı başka bir dava sonucunda da Zenginobuz’a disiplin cezaları veren kurulun kuruluş şeklinin hukuksuz olduğu da mahkeme tarafından tescillendi.

Bir başka davada ise Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Ayfer Bartu Candan, üniversiteye girişine izin verilmeyen Batı Dilleri ve Edebiyatları öğretim görevlisi Can Candan’ın refakatçi statüsüyle kampüse alınmamasına itiraz ederek konuyu yargıya taşımış, mahkeme de, üniverstemizin ilgili yönergesine dayanarak Candan’a uygulanan yasağı hukuksuz bulmuştu. Bu kararı uygulamamak için yönergedeki ilgili maddeyi değiştiren Üniversite Yönetim Kurulu, okulumuzu ele geçirmek için her şeyi yapmaya hazır bu karanlığın nasıl işlediğini açıkça gözler önüne sermekte, uyguladıkları yöntemlerin hukuksuzluğu yargı organları tarafından tescillenmesine rağmen kanun tanımaz tutumları ve keyfi uygulamalarıyla gerçeği nasıl çarpıtmaya çalıştıkları görülmektedir.

Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimler istifa edene, kurumsal işleyişe zarar veren tüm uygulamalar ve atamalar sona erdirilene kadar biz buradayız. İşlerine ve derslerine son verilen akademisyenlerle, seçilmiş dekanların ve enstitü müdürünün görevlerine iade edilmesini, hukuka aykırı şekilde kurulan fakültelerle ilgili kararın ve direnenler hakkında mesnetsiz gerekçelerle açılmış soruşturmaların geri alınmasını, mezunlara yönelik engellemelerin kaldırılmasını ve yargı kararlarına ivedilikle uyulmasını talep ediyoruz.

Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz.