Mezun Nöbetleri – 14 Ağustos 2022

Bugün 14 Ağustos Pazar. Özerk ve özgür üniversite için verdiğimiz mücadelede akademisyenlerin ve öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla bir araya geldiğimiz altmışbeşinci mezun nöbetimiz.

Okulumuzu Ocak 2021’den bu yana adeta rehin alan kayyum yönetiminin hukuk tanımaz, liyakat düşmanı, sansürcü ve partizan uygulamalarına hız verdiği, 588 gündür devam eden direnişimizi bu şekilde yıldıracağını düşünerek keyfi kararlarla yeni adımlar attığı bir utanç haftasını daha geride bıraktık.

Can Candan’ın bir inat uğruna okulla ilişiğinin kesilmesini, Naci İnci’nin usulsüzce kurulan Veri Bilimi ve Yapay Zeka Enstitüsü’ne adrese teslim ilanla kendi öğrencisini yerleştirmesini, kampüse güvenlikçi yığma gayretlerini,  Mithat Alam Film Merkezi yöneticilerinin işlerine son verilmesini  konuştuğumuz haftanın son günlerinde de, emekli akademisyenlerin sonbahar dönemi derslerinin kayyum yönetimi tarafından iptal edildiğini ve Atatürk Enstitüsü’nün seçilmiş müdürü değerli akademisyen Cengiz Kırlı’nın görev süresi henüz dolmadan, gerekçe gösterilmeden görevden alındığını öğrendik.

Türkiye ve geç dönem Osmanlı İmparatorluğu çalışmalarında büyük bir saygınlığa sahip olan ve ülkemizde sosyal bilimler alanında yürütülen pek çok araştırmaya öncülük eden Atatürk Enstitüsü’ne yönelik bu son darbeyle de bir kez daha gördüğümüz gibi; karşımızda ne eğitime ne de özgür düşünceye değer veren son derece tehlikeli bir anlayış bulunmaktadır.

Büyük emeklerle kurulmuş, ülkemizin nadide kurumlarından birine ve bu kuruma yıllardır emek vermiş, aynı çatı altında yürüttüğü değerli çalışmalarıyla tanınan bir bilim insanına, sırf güç sergilemek adına hınçla müdahale ederek katılımcı, eleştirel, nitelikli eğitim ortamını tehdit etmekten çekinmeyen kayyum yönetimine bir kez daha hatırlatalım:

Özerk, özgür ve demokratik üniversite düşmanlığını açıkça ortaya koyduğunuz hiçbir uygulamanızı tanımıyor, kamu zararına yol açan keyfi ve usulsüz girişimlerinizin hukuk önünde bir gün mutlaka hesabının sorulması için elimizden gelen gayreti göstereceğimizi bilmenizi istiyoruz.

Sadece şu son bir haftada yaşananlar bile, bir buçuk yıldır mücadele ettiğimiz bu yıkım ekibinin koltuk sevdasıyla nasıl bir güç sarhoşluğu içinde olduğunu, hakikatle bağlarını nasıl kopardığını göstermesi açısından da çok şey anlatıyor. Onca hukuksuz, usulsüz uygulamayla, baskı, şiddet, sansür ve tehditle elde ettiklerini başarı sananlarla, yüz kızartmadan hiçbir şey yapamayan, iyi ve doğruya zarar vermeden, güzel olanı yıkıp dökmeden var olamayanlar aynı kişiler artık.

Saldırganlıkları da hoyratlıkları da çaresizlikten beslenen bu gayrimeşru yönetimin hızla kendi sonuna doğru koşan, kibriyle, öfkesi ve korkusuyla en çok kendine zarar veren bir “kaybedenler” topluluğu olduğunu asla unutmayalım.  En umutsuz anlarımızda ise ODTÜ Devrim Stadyumu’ndan gelen dayanışma mesajları gibi, özerk ve özgür üniversite mücadelemizde yalnız olmadığımızı haykıran daha pek çok ses ve yürekle birlikte yürüdüğümüzü mutlaka hatırlayalım.

Kayyum rektör Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimler istifa edene, kurumsal işleyişe zarar veren tüm uygulamalar ve atamalar sona erdirilene kadar biz buradayız. İşlerine ve derslerine son verilen akademisyenlerle, seçilmiş dekanların görevlerine iade edilmesini, hukuka aykırı şekilde kurulan fakültelerle ilgili kararın ve direnenler hakkında mesnetsiz gerekçelerle açılmış disiplin soruşturmalarının geri alınmasını talep ediyoruz.

Kabul etmiyoruz. Vazgeçmiyoruz.