Mezun Nöbetleri – 31 Temmuz 2022

Bugün 31 Temmuz Pazar. Özerk ve özgür üniversite için verdiğimiz mücadelede akademisyenlerin ve öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla bir araya geldiğimiz altmışüçüncü mezun nöbetimiz.

Üniversitemizde tanıtım günlerinin yapıldığı, bu vesileyle  Boğaziçili adayların ve ailelerinin kampüste direnişimizle tanıştığı, alkışlarla dayanışmamıza destek olduğu umutlu bir haftayı geride bıraktık.

Bu hafta aynı zamanda, hukuksuz Hukuk Fakültesi’nin kurucu dekanının tanıtım gününe dahi katılamadan apar topar istifa ettiğini de öğrendik. Tek bir ders vermediği üniversitemizden “sağlık sorunları”nı gerekçe göstererek ayrılan dekanın koltuğuna ise vekaleten fizikçi kayyum rektör oturdu.

Aynı gün içinde şahit olduğumuz bu trajikomik gelişme, üniversitemizin teamülleri çiğnenerek, herhangi bir bilimsel değerlendirme yapılmadan, ilgili kurullara danışılmadan bir günde fakülte kuran kayyum anlayışının tüm çatlaklarını, zaaflarını ve sorumsuzluğunu ortaya koyarken, kendi yandaşlarına bile nasıl zarar verdiğini açıkça gösterdi.   

Kuruluşu akademisyenler ve Türkiye Barolar Birliği tarafından yargıya taşınan bu kaçak fakültenin öğrenci adaylarına mağduriyet yaşatmasından duyduğumuz endişeyi bir kez daha vurgulamayı görev biliyor, geleceğin hukukçularının tercihinin hukuksuzluk olmamasını diliyoruz.

Mücadele ettiğimiz bu usulsüz ve hukuksuz anlayış sadece bir gecede kurulan fakülteleri değil, gayrimeşru yönetimin belirlediği yeni istihdam modeli nedeniyle, üniversitemizin tüm bölümlerini de tehdit etmektedir. Her hafta yeni bir örneğine tanık olduğumuz bu uygulama sayesinde, akademik birim ve kurulların talep ve görüşleri dikkate alınmamakta, atama ve yükseltme kriterlerinde kayyum rektör ve üniversitemizde ders vermemiş, tez savunmamış gayrimeşru dekanlar mutlak söz sahibi olmaktadır.

Üniversitemizin katılımcı, demokratik yönetişim anlayışına düşman, tek hedefi siyasi kadrolaşma olan bu yıkım girişimlerine karşı tüm bileşenler olarak sonuna kadar mücadele edecek, insanların ne yiyip içeceğine karışmayı maharet sayan, hayatı ancak ağaçlara yerleştirdikleri kameralardan izleyerek yaşayan, farklı renklere, seslere tahammül edemeyen ve bir sinema filminden bile ölesiye korkan yasakçı ve sansürcülere asla boyun eğmeyeceğiz. 

Kendi öğrencilerini, akademisyenlerini kampüse sokmayan, gizlice ofislere girerek evrak çalan, her itirazı baskı ve gözdağı ile yıldırmaya, soruşturmalarla cezalandırmaya çalışanların da, keyfî atamalarla bilimselliği, liyakati ve şeffaflığı hiçe sayanların da dünyası olmayacak bizim geleceğimiz.

Kayyum rektör Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimler istifa edene, kurumsal işleyişe zarar veren tüm uygulamalar ve atamalar sona erdirilene kadar biz buradayız. İşlerine ve derslerine son verilen akademisyenlerle, seçilmiş dekanların görevlerine iade edilmesini, hukuka aykırı şekilde kurulan fakültelerle ilgili kararın ve direnenler hakkında mesnetsiz gerekçelerle açılmış disiplin soruşturmalarının geri alınmasını talep ediyoruz.

Kabul etmiyoruz. Vazgeçmiyoruz.