Mezun Nöbetleri Basın Bülteni – 19 Aralık 2021

“Bu koyu karanlığı mutlaka yırtacağız”

Boğaziçi direnişine destek olmak amacıyla her pazar mezun nöbetinde bir araya gelen Boğaziçililer kayyum anlayışına karşı tüm bileşenler olarak yaklaşık bir yıldır sürdürdükleri eylemlilik halinin çok değerli olduğunu belirterek “Bizim gibi mücadele verenlerle buluştukça, birbirimize cesaret bulaştırdıkça, bize dayatılan keyfiliği, zorbalığı unutmadan direndikçe çoğalacak, bu koyu karanlığı mutlaka yırtacağız” diye konuştu.

Boğaziçi Üniversitesi direnişini genişletmek ve akademisyenlerle öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla her pazar çevrimiçi nöbetle bir araya gelen Boğaziçi mezunları otuzikinci buluşmalarında, kayyum yönetimin keyfi uygulamalarına, tepeden atamalarına karşı üniversitenin tüm bölüm ve birimlerinin bir kez daha, hep beraber, güçlü bir şekilde seslerini yükselttiğine dikkat çekti. 

Akademisyenlerin, Boğaziçi’nde sosyal bilimler alanındaki tüm lisansüstü programları yöneten Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne, üniversite dışından, enstitüye bağlı herhangi bir birimle ilgisi olmayan birinin müdür olarak atanmasını ortak bir açıklamayla protesto ettiğine değinen mezunlar,  aynı hafta içinde Matematik Bölümü’nden bir öğretim üyesinin çalışma izninin de tamamen keyfi bir kararla iptal edildiğini  de hatırlatarak, bileşenler olarak  Boğaziçi’ne verilen kamu zararını ısrarla dile getirmeye devam edeceklerini duyurdu.  

Mezunlar, “Yapılan bu ortak açıklamaların, sık sık söz söylemenin, tekrara düşme kaygısı olmadan aynı itirazı dile getirmenin mücadelemiz açısından değeri büyük; çünkü bu eylemlilik hali, bize dayatılan bu keyfiyete, yasa tanımazlığa  alışmadığımızı ve asla alışmayacağımızı herkese ve en çok da kendimize hatırlattığımız bir görev adeta” diye konuştu.

Akademisyen nöbetlerinin yanısıra öğrencilerin gerçekleştirdiği eylemlerin, ailelerin birlik olma çabalarının, mezunlar olarak her pazar tuttuklari nöbetlerin, kampüste buluşma gayretlerinin bir amacı olduğuna dikkat çeken Boğaziçililer, Türkiye’de liyakate dayalı, şeffaf, demokratik bir yönetim yapısına sahip, özerk ve özgür üniversite idealine ulaşmak için sürdürdükleri direnişin birinci yıla yaklaştığını hatırlatarak,”Bu sürede yaşananları unutturmamaya, her sözümüz ve her eylemimizle verilen mücadeleyi kayda geçirmeye çalışıyor; karşımızdaki yıkım ekibine asla itaat etmeyeceğimizi herkesin bilmesini istiyoruz” açıklamasında bulundu.    

“Ülkemiz, var olan değerleri yok etmekten başka bir hedefi olmayan, art niyetli bir anlayışın ve bu yıkım siyasetiyle barışık yaşayanların elinde adeta rehin tutulurken, üniversitemizde yükselttiğimiz her ses, attığımız her adım bu karanlığa tuttuğumuz bir umut ışığıdır” ifadesini kullanan mezunlar, “İnanıyoruz ki pek çok alanda bizim gibi mücadele verenlerle buluştukça, birbirimize cesaret bulaştırdıkça, bize dayatılan keyfiliği, zorbalığı unutmadan direndikçe çoğalacak, bu koyu karanlığı mutlaka yırtacağız” diye konuştu.