Mezun Nöbetleri – 6 Haziran 2021

Bugün 6 Haziran Pazar. Boğaziçi direnişini genişletmek, akademisyenlerin ve öğrencilerin sesini çoğaltmak amacıyla mezunlar olarak bir araya geldiğimiz beşinci nöbetimiz.

Üniversitemizde akademik özgürlüğe ve kurumsal özerkliğe sahip çıkmak için tüm bileşenlerce 150 gündür sürdürdüğümüz mücadelemiz neredeyse her gün yeni bir zorbalığa, baskıya ve hukuksuz müdahaleye şahit oluyor.

Sadece geride bıraktığımız günlere bakarak üniversitemize verilmek istenen hasarı özetleyebiliriz:

Sivil alan olan üniversite mekanını gözetim altına alma çabası; kapılara takılan kilitlerle, güvenlikçi şiddetiyle, yasaklarla kampüse erişimi engelleme gayreti; gece baskınları, adli kovuşturmalar ve disiplin soruşturmalarıyla öğrencileri korkutma girişimi, varlığını gasp ve tahrip etme üzerine kuran bu yönetim anlayışının bir haftada sergilediği davranışa birkaç örnek.

Son olarak üniversitemizin değerli akademisyenleri Feyzi Erçin ve Ecmel Ayral’ı ve derslerini  tamamen siyasi bir kararla engelleyen bu anlayışa, üniversitemizin ilkelerini büyük bir hoyratlıkla ihlal ederek nereye varmaya çalıştığını sormak istiyoruz.

150 gündür üniversitemize layık görülen bu hukuksuz uygulamalar ve verilen her yeni hasar, aslında bir tükenişin işaretidir. Kendi ülkesinin değerli bir kurumuna bunu bile isteye, pervasızca yapabilen bu despotik yönetim bilmelidir ki gücünü kanıtlamak için attığı her adım, ihlal ettiği her ilke kendini yok etme girişimidir.

Biz burada öğrencilerle, akademisyenlerle, tüm bileşenlerle dayanışma içinde bir arada dururken sayımızın görünenden çok daha fazla olduğunu biliyoruz.  Gücümüz ise, her türlü baskı ve sindirme girişimine karşı dirençle sürdürdüğümüz dayanışmamızda ve üniversitemizin değerleriyle var edeceğimiz müşterek geleceğimizdedir.  Ve bu gelecek, haklı ve meşru mücadelemizle şekillenecek bir gelecektir.    

Atanmış rektör ve rektör yardımcıları istifa edene, kurumsal işleyişe zarar veren gayrimeşru tüm atamalar sona erdirilene kadar bu direnişten vazgeçmeyeceğiz. 

Hukuka aykırı şekilde kurulan fakültelerle ilgili karar ivedilikle geri alınmalı, üniversitemizde tüm birim, fakülte ve enstitülerin müdür ve koordinatörleri seçimle göreve gelmeli, şeffaf ve demokratik yollardan belirlenen enstitü müdürleri bir an önce görevlerine atanmalıdır.

Boğaziçi mezunları olarak akademisyenlerin açtığı tüm davaların sonuna kadar destekçisi, katılımcısı ve takipçisi olduğumuzu bir kez daha hatırlatmak isteriz.

Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz!

Mezun Nöbetleri – 30 Mayıs 2021

Bugün 30 Mayıs 2021 Pazar. Boğaziçi Üniversitesi mezunları olarak sürdürdüğümüz dördüncü nöbetimiz.

Beş aydır atanmış rektöre karşı üniversitemizde tüm bileşenlerce yürütülen direnişimizi genişletmek amacıyla başlattığımız mezun nöbetimizde bugün, üniversite ve çevresinde yaratılmaya çalışılan korku ortamına bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz.

Atanmış rektöre karşı devam eden direnişimiz, artarak devam eden baskılar yoluyla sindirilmeye çalışılmakta, kampüsümüz tekinsiz bir gözetim alanı haline getirilmekte, akademisyenlerin ve öğrencilerin güvenliği tehdit edilmektedir.  

Geçen hafta sonu dört Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi, bir özel güvenlik görevlisinin şikayeti üzerine gece yarısı çıkartılan savcılık talimatıyla evlerinden alınıp ifade vermeye karakola götürülmüştür. Normal bir saatte, telefonla ifadeye çağrılabilecek öğrencilerin gece yarısı evlerinden alınması, GBT yapılması teamüle de usule de aykırıdır. Anayasal haklarını kullanan öğrencilerin bu şekilde psikolojik şiddete maruz bırakılması ve sindirilmeye çalışılması kabul edilemez.

Kanunla belirlenen hizmet tanımı güvenlik ve koruma ile sınırlı olan özel güvenlik personelinin, kolluk kuvvetlerinden talimat almak, öğrencileri fişleyip ihbar etmek gibi görevleri bulunmamaktadır. Bu tür girişimlerle yetkilerini kötüye kullanan bu şahıslar ve kampüse yerleştirilen sayısız kamera nedeniyle bir sivil alan olan üniversite kampüsümüz, öğrenciler ve akademisyenlerin güvenliklerinin tehdit edildiği mekanlar haline gelmektedir.

Boğaziçi Üniversitesi’nde var olabilmesi için YÖK’ün şeffaflık ilkesine aykırı bir şekilde kendisine başka bir üniversiteden kadro yaratılan atanmış rektör bilmelidir ki; bu güvenlikçi uygulamalar, karanlıkta ve ansızın hayata geçirilen baskınlar Boğaziçi dayanışmasını her geçen gün daha da dirençli hale getirmektedir.

Kendisine tavsiyemiz, bir takım kurnaz girişimlerle üniversitemizi zapt etme gayesinden en kısa sürede vazgeçmesi, kadrosunu aldığı kendi üniversitesinde huzur içinde çalışmalarını sürdürmesidir.

Atanmış rektör, rektör yardımcıları istifa edene, hukuka aykırı şekilde kurulan fakültelerle ilgili karar geri alınana kadar bu direnişten vazgeçmeyeceğiz.  Beklentimiz, akademisyenlerin açtığı tüm davalarda ivedilikle yürütmenin durdurulması kararı verilmesi ve hayata geçirilen tüm usulsüz işlemlerin iptal edilmesidir.

Kabul etmiyoruz. Vazgeçmiyoruz.

Mezun Nöbetleri – 23 Mayıs 2021

Bugün 23 Mayıs 2021 Pazar. Boğaziçi Üniversitesi mezunları olarak sürdürdüğümüz üçüncü nöbetimiz.

Mezun nöbetimizde bugün, üniversitemize verilen ve artarak devam eden hasarlara bir kez daha vurgu yapmak, akademisyenlerin ve öğrencilerin sesini çoğaltmak istiyoruz.

Cuma günkü nöbetlerinde akademisyenlerin de dile getirdiği gibi, üniversite bileşenlerinin temel haklarını gasp eden ve üniversitemizin kurumsal özerkliğini hiçe sayan “güvenlikçi uygulamalar”a maalesef devam edilmektedir. Kampüsümüzün neredeyse her köşesine yerleştirilen sayısız kamera, girişe konan dev kapı, öğrencilerin ve çalışanların yaşam alanını denetim ve gözetim altına almaya çalışan baskıcı bir zihniyetin ürünüdür.

Ayrıca akademisyenlerin ortak çalışma yürüttüğü meslektaşları, misafirleri ve biz mezunlar kampüse alınmazken atanmış rektörün misafirlerinin denetimsiz bir şekilde serbestçe kampüsümüze girebildiğini de biliyoruz.

Boğaziçi mezunları olarak bu keyfi ve ayrımcı uygulamaların bir an önce sona ermesini talep ediyor, üniversitemizde yaratılmaya çalışılan gözetim ortamının tehlikelerine dikkat çekmek istiyoruz.   

Geçen hafta şahit olduğumuz, üniversitemizin işleyişine hasar veren bir başka uygulama da, atanmış rektör tarafından hukuka aykırı bir şekilde danışman atanmasıydı. İlgili devlet memuru yasasına göre üniversite personeli olması gereken rektör danışmanlığına, üniversite dışından Volkan Gazioğlu adlı bir şahıs atanmış, üstelik bu şahıs, sosyal medyada akademisyenlerin nöbetine ilişkin hakaret içeren ve son derece seviyesiz paylaşımlarda bulunmuştur. Bu şahsın sergilediği düşmanca tutum ve kullandığı dil, kendisi hakkında kamuoyuna yeterli bilgi vermektedir.  

Yönetimi gasp edenlerin bir baskı aygıtı olarak kullanmaya çalıştığı “güvenlikçi uygulamalar”dan derhal vazgeçilmeli, kurumsal işleyişe zarar veren gayrimeşru atamalar sona erdirilmelidir. 

Boğaziçi mezunları olarak üniversitemizin ilkelerinin arkasındayız.

Atanmış rektör ve rektör yardımcıları istifa edene,  hukuka aykırı şekilde kurulan fakültelerle ilgili karar geri alınana kadar bu direnişten vazgeçmeyeceğiz.

Kabul etmiyoruz. Vazgeçmiyoruz.

Mezun Nöbetleri – 16 Mayıs 2021

Bugün 16 Mayıs 2021 Pazar. Boğaziçi Üniversitesi mezunları olarak ikinci nöbetimiz.

2 Ocak 2021 tarihinden bu yana atanmış rektöre karşı üniversitemizde tüm bileşenlerce yürütülen direnişimizi genişletmek amacıyla başlattığımız mezun nöbetimizde bugün, akademisyenlerin Danıştay’da açtığı davalara ilişkin görüşlerimizi paylaşacağız.

Bildiğiniz gibi Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, geçtiğimiz şubat ayında Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasının iptali için Danıştay’a başvurmuş, hemen ardından da, iki yeni fakülte kurulmasına dair kararnameyi de yine Danıştay’a taşımıştı.

Gerek atama işlemi gerekse yeni fakültelerin kurulması anayasal ilkeler ve kurallarla bağdaşmamaktadır.

Rektör ataması, atama işleminin oluşturacağı etki gözetilmeden alınmış ve kamu yararının aleyhine bir karardır.

Bir gecede kurulan fakülteler ise başka bir hukuksuzluk örneğidir.  Yükseköğretim Kanunu’na göre, fakülteler kanunla kurulur. Bir gecede, üniversitemizin ilgili kurullarına danışılmadan fakülte açma kararı almak, atamalar gerçekleştirmek anayasal ilkeler ve kurallarla bağdaşmadığı gibi Yükseköğretim Kanunu’na da açıkça aykırıdır, hatta yasal olarak kendi içinde çelişkili bir karardır.

Ayrıca, bu karardan hemen sonra Hukuk Fakültesine, yine üniversitemizin hiçbir kurulunun kararı olmaksızın, telaşla, üniversite dışından bir akademisyen dekan olarak atanmıştır.

Hukuksuz olarak gerçekleştirilen rektör atamasına, üniversitemiz bünyesinde bir gecede açılan Hukuk Fakültesi ve İletişim Fakültesi’nin kurulma kararına ilişkin akademisyenlerin açtığı davaların Danıştay tarafından ivedilikle ele alınmasını ve kamu yararı gözetmekten uzak bu kararların iptal edilmesini talep ediyoruz. Konunun hızla değerlendirilmesi gelecekte ortaya çıkabilecek başka sorunların önlenebilmesi açısından son derece önemlidir.

Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, Boğaziçi mezunları olarak bizler üniversitemizin ilkelerinin arkasındayız,

Özerk üniversite taleplerini, rektör atamasına ve iki yeni fakülte kurulmasına karşı Danıştay’a açtıkları davalarla hukuk alanında da sürdüren akademisyenlerin haklı mücadelelerinin destekçisi, katılımcısı ve takipçisiyiz.  

Atanmış rektör ve rektör yardımcıları istifa edene,  hukuka aykırı şekilde kurulan fakültelerle ilgili karar geri alınana kadar bu direnişten vazgeçmeyeceğiz.

Kabul etmiyoruz. Vazgeçmiyoruz.

Mezun Nöbetleri – 9 Mayıs 2021

Bugün 9 Mayıs 2021 Pazar. Boğaziçi Üniversitesi mezunları olarak ilk nöbetimizi başlatıyoruz.

2 Ocak 2021 tarihinden bu yana atanmış rektöre karşı üniversitemizde tüm bileşenlerce yürütülen direnişimizi genişletmeyi amaçladığımız bu nöbetimizle, birlikteliğimizi kamuoyuna daha sık hatırlatmaya çalışacağız.      

Bugünden başlayarak her hafta pazar günleri saat 12.30 – 12.45 arasında artık bizim de sesimizi duyacak, yüzümüzü görecek, kampüsüne giremediğimiz üniversitemizle ilgili taleplerimizi bir de bizden dinleyeceksiniz.   

“Boğaziçi Hasar Raporu”nda hocalarımızın da vurguladığı gibi, üniversitemizde yılın başından bu yana yaşananlar,  anti demokratik uygulamalar, baskılar, tehditler, gözaltılar, tutuklamalar, kurumsal süreçlere vurulan darbeler bizi yıldırmıyor; aksine daha da güçlendiriyor,  birbirimize daha da yakınlaştırıyor. Öğrencilerin yaratıcılığı, çok sesliliği, neşesi ve direnci bize ilham verirken, hocalarımızın yılmadan, bir arada onurlu duruşu da dayanma gücümüzü artırıyor. 

Üniversitemizin kuşatma altında olduğu bu dönemde dayanışma içinde hareket etmenin, sesimizi çoğaltmanın, demokratik, özerk üniversite ve özgür akademi hedefine katkıda bulunmanın son derece önemli olduğunu düşünüyoruz.

Bu çerçevede:

Türkiye’deki tüm üniversitelerin özerk, demokratik, katılımcı ve özgürlükçü bir yapıya kavuşturulması için ısrarla, ilgili tüm kurumları bu yönde adım atmaya, çözüm önerileri geliştirmeye çağırıyoruz.

Üniversitelerde tüm birim, fakülte ve enstitü yöneticilerinin seçimle göreve gelmesi gerektiğini vurguluyor, üniversite içi karar alma yetkisinin, demokratik yöntemlerle seçilmiş kurullarda ve akademik yöneticilerde olmasının özerklik için şart olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.

Üniversitemizin ilkelerinin arkasındayız. Atanmış rektör ve rektör yardımcıları istifa edene,  hukuka aykırı şekilde, bir gecede kurulan fakültelerle ilgili karar geri alınana kadar bu direnişten vazgeçmeyeceğimizi saygıyla duyururuz.

Haklıyız, güçlüyüz, kararlıyız ve bir aradayız. Bu üniversitenin mezunu olmaktan gurur duyuyoruz.

Kabul etmiyoruz. Vazgeçmiyoruz.